18 Mayıs Protesto Bildirisi

Los Angeles’ta demokrasi nöbetimize ve sokak eylemlerimize devam ediyoruz! 

Yarın, Ekrem İmamoğlu’nun hukuksuz bir şekilde tutuklanmasının ikinci ayına gireceğiz. Aynı zamanda, milyonlarca yurttaşın anayasal hakkı olan seçme ve seçilme hakkının gaspedilmesinin üzerinden de iki ay geçmiş olacak. Bu, sadece bir kişinin değil, bir halkın iradesine indirilen bir darbedir. Hakkımızı geri istiyoruz!

Bizler, yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı coşkuyla kutluyoruz. Bu anlamlı günde, Cumhuriyetin kazanımlarına, gençliğe ve geleceğimize sahip çıkmanın bir borç olduğuna inanıyoruz.

Anayasal haklarını kullanarak barışçıl protestolara katılan üniversite öğrencilerimizin tutuklanması asla kabul edilemez. Tutuklu tüm öğrenciler derhal serbest bırakılmalıdır!

Altı yaşındaki bir çocuğun evlendirilebileceğini savunan çürümüş zihniyete karşı direnen Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yanındayız. Tüm öğrencilerimizle, gençlerimizle gurur duyuyoruz. Onlar sadece kendi geleceklerini değil, hepimizin onurunu ve temel insan haklarını savunuyorlar.

Yobazlığa, gericiliğe, kadın, çocuk ve hayvan düşmanı politikalara karşı duruyoruz. Laiklikten, çağdaşlıktan, bilimden ve eşitlikten yana olmaya devam edeceğiz.

Bu bildiriyi, adaletin sesi olmak için, demokrasiye sahip çıkmak için, özgürlükleri ve yaşam hakkını savunmak için yayımlıyoruz. İrademiz yok sayılamaz! Susmayacağız, kabul etmeyeceğiz, vazgeçmeyeceğiz!

YAŞASIN LAİKLİK!
YAŞASIN DEMOKRASİ!
YAŞASIN GENÇLİĞİN DİRENİŞİ!

Peki biz niye 6. kez buradayız? Neden susmuyoruz?

Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nde söylediği gibi:

“Bütün bu şartlardan daha acı ve daha vahim olmak üzere, memleketin içinde iktidara sahip olanlar, gaflet, delalet ve hatta hıyanet içinde olabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, kendi kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi emelleriyle birleştirebilirler.”

Biz, tam da bu nedenle uyanık olmak, mücadele etmek ve sesimizi yükseltmek için buradayız, susmuyoruz. Çünkü bizler, ülkemizin geleceğine ve cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaktan inatla vazgeçmeyen gençler ve yurttaşlarız.

#HakHukukAdalet
@gunbugundur.la

Ogrencilere Mektup:

Kisa versiyon (video icin kullanilacak)

Yiğit Öğrencilerimize,

Los Angeles’dan, kalbi Türkiye için atan bizlerden, size gelen bu mektup yalnızca bir selam değil; vicdanımızın, kardeşliğin ve minnetimizin sesidir.

Sizi haberlerden değil, yüreğimizden tanıyoruz. Göze aldığınız bedelleri, taşıdığınız onuru hissediyoruz. O gün yürüyen, bugün duvarlar ardında dimdik duran her birinizle gurur duyuyoruz. Çünkü biliyoruz: Siz yalnızca kendiniz için değil, hepimiz için yürüyorsunuz.

Ve asla yalnız değilsiniz.

Burada, sizi hiç tanımamış insanlar bile gözyaşıyla, öfkeyle ama en çok da tarifsiz bir gururla sizi konuşuyor. Siz içeride duvarlarla sınanırken, biz dışarıda sesinizi büyütüyoruz.

Attığınız her adım, yarının daha özgür ve adil Türkiye’sine doğru açılan bir yol. Bu ülkenin çocukları sizi hep minnetle anacak.

Cesaretiniz bize umut oluyor. En karanlık an, sabaha en yakın olandır. Sizin sabahınız, bu ülkenin de sabahı olacak.

Biz buradayız, sizinleyiz. Kalplerimiz sizin, sesiniz bizimdir. 
Dayanışmayla, umutla, büyük bir sevgi ve saygıyla…

Amerika’daki Türkiye Sevdalılarından, 


Hak, Hukuk ve Adalet İçin Yürüyenler

İmamoğlu’na Mektup:

(Katılmak isteyen bölgeler okuyup video çekebilir, aynı zamanda imzalanıp avukatları veya kişisel bağlantılar aracılığıyla İmamoğlu’na gönderilecek)

Ekrem Başkan’a ve onun nezdinde tüm siyasi tutsaklara,

Silivri’nin duvarlarının ardına değil, kalplerinize ulaşmak için yazıyoruz bu satırları… Bugün 19 Mayıs. Gençliğe armağan edilen, umudun bayramı. Atatürk’ün, yüreğinde memleket sevdası taşıyan gençlerin öncülüğünde; bu uğurda haksızlıklarla mücadele eden herkese emanet ettiği gün.

Size Los Angeles’dan yazıyoruz. Kalbimiz hâlâ memleketin sokaklarında atıyor. Gözümüz kulağımız yurdumuzun her köşesinde. Ve her şeye rağmen umudumuzu yitirmedik; ülkemizden, geleceğimizden, birbirimizden vazgeçmedik. Çünkü yaşadığınız tüm haksızlıklara ve kurulan kumpaslara rağmen; sizlerin birlikte ortaya koyduğu onurlu ve kararlı duruş, dışarıda adalete sahip çıkmak için mücadele eden milyonlar ve, belki de en önemlisi, hepimizin gururla taşıdığı haklılık hissi bizi güçlü kılıyor.

Hukuksuzlukların zirveye çıktığı ve ülkece umutlarımızı yitirmeye yaklaştığımız bir dönemde kollarınızı sıvayıp söylediğiniz gibi:

“Biz adalete susamış, demokrasiye inancı tam Türk gençliğiyiz.”

Yaşımız kaç olursa olsun, yüreğimiz genç. Çünkü biliyoruz:

Gençlik, kimi zaman bir semt pazarında alnının teriyle çalışan emekçi bir esnaf,

kimi zaman elinde bayrağıyla sokaklara çıkan, gözleri umutla dolu çiçeği burnunda bir anne,

kimi zaman Beyazıt Meydanı’nda “Hâlâ buradayız!” diyerek bariyerleri aşan bir üniversiteli…

Ve gençlik, İstanbul’a ve memleketin dört bir köşesine adaleti, şeffaflığı, liyakati, vicdanı geri kazandırmak için mücadele eden sizlerle birlikte yeniden filizleniyor. Bu yol meşakkatli bir yol. Ama biliyoruz ki:

“Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var!”

Siz nasıl o günlerde sokak sokak gezip haklılığımızı anlatarak hakkımız olanı geri almaya öncülük ettiyseniz, biz de bugün gençlik olarak yine sokakta olacağız. Hak arayışına öncülük edecek, bize emanet edilen demokrasiye ve cumhuriyete sahip çıkacağız.

Adaletsizlik karşısında susan dilsiz şeytandır. Ve biz, gerek yurdumuzda gerekse dünyanın diğer ucunda, şeytana pabucunu ters giydirenlerdeniz. Bu süreçte sizinle birlikte haksızca yargılanan her bir yürekli insanın yanındayız. Kalben, fikren, vicdanen…

Bu mektubu 19 Mayıs’ta yazıyoruz; ama biliyoruz ki memleket uğruna adanmış her gün, bir bayram mücadelesidir.

Biz bu 19 Mayıs’ta Los Angeles sokaklarında “Gençliğimiz Var” diyerek yürüyeceğiz. Bilin ki burada yürüyen herkesin yanında ve kalbinde olacaksınız.

Saygıyla, sevgiyle ve inadına umutla…